CAHİLİYYE: Araplardan bir kısmı tekrar dirilmeyi inkâr ediyordu. Siz öldüğünüz, toprak ve kemik yığını haline geldiğinizde, mutlak surette sizin meydana çıkarılacağınızı mı vaad ediyor? Bu size vaad edilen, çok uzaktır. Dünya hayatından başka gerçek hayat yoktur. Ölürüz, yaşarız; bir daha diriltilecek değiliz. [579]

İSLAM: Andolsun ki biz, insanı süzme çamurdan yarattık. Sonra sperma halinde korunaklı bir yuvaya yerleştirdik. Sonra spermayı embriyoya dönüştürdük. Arkasından embriyoyu et parçasına dönüştürdük, arkasından et parçasından kemikler yarattık, arkasından kemiklere et giydirdik. Sonra onu başka bir yaratığa dönüştürdük. Yaratıcıların en güzeli olan Allan ne yücedir! Sonra siz, bunun ardından öleceksiniz. Sonra siz, kıyamet günü, yeniden diriltileceksiniz.[580]

GÜNÜMÜZDE: Ateizm kelimesi Yunanca da “Tanrı” anlamına gelen Theos’tan türemiştir. Bu kelimeden de “Tanrı inancına sahip olmak” ya da “Tanrı’ya inanmak” anlamına gelen “theism” anlayışı ortaya çıkmıştır. Başına “A”  takısının eklenmiş hali ile “tanrı tanımazlık” anlamına gelmektedir. Felsefi olarak, materyalizm ve idealizm olarak iki aşamada incelendiğinde, ateizm inancı Yunan antik çağına kadar dayanmaktadır. Bu cahili düşüncenin günümüzdeki varlığı, Marksizm ideolojisinin temelde materyalist felsefeyi benimsemesi ile tekrar gündeme gelmiştir. Adaletsiz bir biçimde yaşam süren kapitalist zihniyetin bütün dünyada yaygınlaşması ile ezilen kesimin haklarını bu çatı altında koruma düşüncesi, gündeme geliş sebebi olmuştur. Buradaki yanlış ise İslam inancının da gerici ya da kapitalist bir zihniyet içerisine dâhil edilmesi olmuştur. Böylelikle, kapitalist zihniyetin yanlış tutumları İslam inancına mal edilmeye çalışılmıştır. Bu yaklaşımın sonucu olarak Materyalist ideoloji ruh inancını inkâr etmeye başlamıştır. Oysaki ne kapitalist zihniyetin yanlışı, ne de Müslümanın yaptığı bireysel bir yanlış, İslam’a mal edilmez. Yaratıcının kelamını bir kez olsun araştırmadan inkâr etmek, gerçeği görmek; buna rağmen kabul etmemek demektir. O’nun zatına karşı sergilenen cüretkâr davranışlar da aslanın üzerindeki pirenin “Kral benim” demesine benzemektedir. Varlığına inanıp da, imanın şartlarını yapmayan ise pirelerden daha da cesaretli olarak, “Var ama benim işime karışamaz” demiş olmaktadır. Bunun için münafıkların cehennemin son katında, ateistlerin ise bir üst katta yanması hükmolunmuştur. Bu hükmü Kuran-ı Kerim şu şekilde haber vermektedir.

ALLAH (c.c.) şöyle buyuruyor:

Hiç şüphesiz münafıkların yeri cehennemin en alt katıdır. Onlara yardım edecek hiç birini bulamazsınız.[581] 

[579] Müminun suresi, 35–37. Ayetler

[580] Müminun suresi, 12–16. Ayetler

[581] Nisa suresi, 145. Ayet