CAHİLİYE: Şarap içmek âdeti çok yaygındı. Şairler her zaman içkinin ziyafetinden bahseder, edebiyatlarının büyük bir kısmını yine içki teşkil ederdi. Câhiliyye erkekleri için en büyük zevk içki içmekti. Onlar için şarap talihin üstün hediyesiydi. Sürekli içerlerdi. İstedikleri şarabı içmekle hem övünür, hem de gurur duyarlardı. Şaraba büyük paralar harcanırdı.[672]

İçki son derece yaygındı. İçkiye o derece müptela olmuşlardı ki, Arapçada içkinin 100 kadar ismi geçmek­teydi. Şiirlerinde içkinin bütün çeşitlerini ve sofralarını tasvir et­mekteydiler. Medine’de hurma koruğu ve hurmadan yapılan Fadih diye adlandırılan bir içki kullanılmaktaydı. Üzümden de şarap yapılıyordu. Yemen halkı ise Bit’ denilen ve baldan yapı­lan bir içki üretiyordu. Yemen halkının, Mizr denilen arpa ve­ya mısırdan yaptığı bir içkisi daha vardı. Ayrıca buğday ve darıdan Gubeyrâ denilen bir içki daha yapıyorlardı. Aynı içkiye Sükreke de denilmekteydi.[673]

İSLAM: Şeytan içki ve kumar yolu ile aranıza kin ve düşmanlık tohumları ekmek, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlara son veriyorsunuz değil mi? Allah’a ve peygambere itaat ediniz, onlara karşı gelmekten sakının. Eğer bu direktife sırt çevirirseniz, biliniz ki Peygamberin görevi sadece açıkça duyurmaktır.[674]

GÜNÜMÜZDE: Bugün de içki içmek çok yaygın bir adet olmakla beraber, şair ve ses sanatçılarının birçoğu kendi icra ettikleri edebiyatlarında sıkıntıların çözümünü içkiye kavuşmak olarak da göstermektedir. Kadersizlik, şanssızlık, bahtsızlık, sevip kavuşamama, anlaşılmazlık, talihsizlik gibi içmeye davet çıkaran temeller üzerinde insanı umutsuzluğa sevk etme yolunda hizmet etmektedirler. İçki ile çözüme kavuşmayan dertler ise kişiyi isyana ve bunalıma itmektedir.

Dertlerin çözümü bir yana, bunun ekonomik ve sağlık yönünden de zararı bulunmaktadır. Bunun ile beraber bu çözümsüzlük, kişinin sosyal yönden dertlerle savaşamayan zayıf bir kişilik olarak tanımlanıp, insanların nazarında değersizleşmesine yol açmaktadır.

Ayette kin ve düşmanlık tohumları ekmek için bunları sevdiren şeytanın düşman olduğu vurgulanmaktadır. Boşanma, şiddet, ayrılık, dargınlık gibi birçok şeyin temelinde içki yatmaktadır. Bütün dünya gerekçeleri bir yana, içki Allah (c.c.)’ı anmaktan ve namazdan alıkoymaktadır. Bu ise insanların dünya hayatlarını zelil geçirmelerini, ahiret hayatlarında ise azab görmelerini isteyen şeytanın en büyük dileğini ortaya çıkarmaktadır. Artık bunlara son veriyorsunuz, değil mi?

[672] Toshihiko İzutsu, Kur’an’da dinî ve ahlâkî kavramlar, pınar yayınları, syf. 79

[673] Ali Osman Ateş, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan yayınları, 2. Cilt syf.72

[674] Maide suresi, 91-92. Ayetler