İSLAM

YER    : Mekke

TARİH   : 613

İSİM    : Kuran-ı Kerim, Naziat Suresi 30. ayet

HABER  : Ve yeryüzünü de yayıp yuvarlattı.

BİLİM

YER    : Filipin Adaları

TARİH  : 1521

İSİM    : Ferdinand Magellan

HABER : Dünya’nın çevresinin ilk olarak hesaplanması

Dünya’nın yuvarlaklığı, ihtilafın en çok olduğu keşiflerden biridir. Bu keşif ile alakalı o kadar çok değişik zamanlar ve insanlar vardır ki, tam olarak kimse işin içinden çıkamamıştır. Bu yanılgının çokluğu da bizleri, âcizane bir çalışma yapma içerisine girmeye sevk etti. Çalışmalarımızın sonucunda bilimsel olarak bu keşfi ilk yapanın, Macellan olduğuna kanaat ettik. Fakat bunun, dünyanın yuvarlak olduğuna değil, dairesel bir içyapıya sahip olduğuna dair bir keşif olduğu sonucuna vardık.

Kalemi yazanı görmeyince yazıyı yazanın kalem olduğunu düşünen materyalist zihniyet, ilk çağlarda da kendisini gösterir nitelikte “Mademki düz alanda yürüyorum, demek ki dünya da (tepsi gibi) düzdür.’’ demiş. Buna mukabil, Dünya’nın yuvarlak olduğuna dair ilk teorilerin ise Babil’li gökbilimcilerden geldiği söylenmektedir. Matematikçi Pisagor’un, M.Ö. 500 yıllarında, Dünya’nın yuvarlak olduğunu öğrencilerine öğrettiği söylemleri de vardır. Bu gibi düşünce sahipleri, Ay tutulması sırasında Dünya’nın Ay’a vuran gölgesinin daire şeklinde olduğu veya denizde uzaklaşmakta olan bir geminin yavaş yavaş kaybolması gibi sebeplerden yola çıkıldığı şeklinde bilgiler aktarmaktadırlar. Basit bir gözlemle, bir maddenin diğer bir maddeye düşen gölgesinin ikinci maddenin şeklini alacağı veya tepsi gibi olmayan bir madde üzerinde ilerleyen bir şeyin parça parça değil, bir bütün olarak kaybolacağı düşünülebilir fakat bunların ikisi de Dünya’nın yuvarlaklığına tam olarak delil oluşturmaz. Çünkü bu deneylerle, düz bir tepsi olarak düşünülen Dünya’nın düz olmadığı ispatlanmış olabilir, fakat her düz olmayan madde yuvarlak olacak diye bir şart yoktur. Bu teoriler ile birlikte Dünya’nın eğri olacağı da düşünülmüş olabilir. Galileo Galilei[197] ise Dünya’nın yuvarlak olduğunu değil, Dünya’nın döndüğünü iddia etmiş olmasına rağmen ezberciler tarafından, Dünya’nın yuvarlaklığını bulan insan olarak da bilinmektedir. Kopernik’in “Dünya dâhil tüm gezegenlerin Güneş etrafında dönmekte olduğu” tezini sürekli savunmuştur. Fakat Dünya’nın dönüyor oluşunu savunmak, dönüyorsa yuvarlaktır tezini savunmak anlamına gelmemektedir. Zira üçgen bir madde de dönüyor olabilir.  Macellan’ı delil olarak kabul edişimizin kendimizce en tutarlı tarafı da yolculuğa başladığı yerden itibaren yuvarlak çizerek tekrar dönüp aynı noktaya varmış olmasıdır. Her ne kadar kendisi yolculuk bitmeden Filipinlerde ölmüşse de Victoria adlı gemisinin, ölümünden 16 ay sonra İspanya’ya tekrar ulaşması bizlere, kat ettikleri yolun dairesel biçimde olduğu bilgisini vermektedir. Çünkü geri dönmeden tekrar o ülkeye gelmiş olmaları, Dünya’nın yüzeyinde dairesel bir alanda ilerledikleri anlamına gelmektedir. Dünya düz olsa idi, gittikleri yerden belirli bir zaman sonra geri dönerek İspanya’ya varmaları gerekirdi.

Yaptığımız bu âcizane çalışma sonunda, yapılan bu keşifleri Kuran-ı Kerim’in verdiği haberle bir arada tutmak istemiyorum. İlk çağlarda yaşayan insanların, Dünya’nın yuvarlaklığı hakkında değil, Dünya’nın düz olmadığı hakkında bilgi sahibi oldukları kanaatimi söylemiştim. Dikkat edildiğinde görülecektir ki Macellan’ın yaptığı seyahat sonucunda bulduğu şey aslen, Dünya’nın yuvarlak olduğu değil, kutupların içe doğru olan kısımlarının dairesel olduğudur. Çünkü bugün, Dünya’nın tam olarak yuvarlak olmadığını biliyoruz. Dünya tabiri caiz ise bir deve kuşu yumurtası gibi “geoit” şeklindedir. Geoit, küre biçiminde olan geometrik şeklin iki tarafından basık olan haline denir. Oysa Macellan’ın böyle bir buluşu ya da iddiası olmamıştır. Eğer ki bu seyahat, Dünya’nın yuvarlaklığı veya geoit şeklinde olduğunun ilk keşfi ise o zaman bu buluştan daha önce biliniyor olduğunun delilini vermemiz gerekmektedir. Bu delil aynı anda, Kuran-ı Kerim’i temel alan çalışmaların bilgiye nasıl kısa süre içinde ulaştırdığını ve onsuz yapılan keşiflerin tarih olarak insanlığın kaybettiği zamanı gösteren süreler olduğuna işaret etmiş olunacaktır.

Miladi 1149 yılında doğmuş, 1209 yılında vefat etmiş meşhur din ve fen âlimi Fahrettin er Razi, Dünya’nın yuvarlak olduğu görüşünü tefsirinde, Macellan’dan 320 sene kadar önce açıklamıştır. Kehf süresindeki, “Nihayet güneşin battığı yere ulaşınca, orada kara bir balçıkta batar buldu…”[198] ayetinin tefsirinde şöyle demektedir: “Delil ile sabit olmuştur ki, Dünya bir küre şeklindedir. Gök ise onu çepeçevre kuşatmıştır. Güneşe gelince o, şüphesiz bir felektedir. Şunu da belirtelim ki Güneş, Dünya’dan kat kat büyüktür.”[199]

“Bundan sonra da yeri döşedi.”[200] ayetini izah ederken, bu ayetin Dünya’nın düz olduğuna işaret ettiğini söyleyenlere karşı şöyle cevap veriyor: “Deliller ile sabit olmuştur ki, Dünya küre şeklinde yuvarlaktır. Şayet Dünya düzdür diyenler, “Arz’ı uzatıp döşedi.”[201] ayeti, dünyanın yuvarlaklığına aykırı düşer, dolayısıyla uzatma denilen şey, nasıl mümkün olur? derler ise, biz de deriz ki, biz böyle bir anlayışı kabul edemeyiz. Zira yer büyük bir cisimdir. Yuvarlaklık son derecede büyük olursa, ondan herhangi bir parça düz bir satıh gibi görülür”[202] demektedir.

Bu kayıtlar bizlere, hem Macellan’ın yaptığı seyahatten 320 yıl kadar öncesinden Dünyanın yuvarlak olduğunu bilen insanların bulunduğunu hem de bu bilgiye en kısa ve en net olarak ulaşmanın temelinde yatan şeyin Kuran-ı Kerim’i doğru bilgi olarak kabul edip, onun gösterdiği yol üzerinde hareket etmek olduğunu göstermektedir.

“Vel’arda ba’de zalike dehaha” ayetindeki “dehaha” kelimesinin kökeni olan “dahv” için Lisanu’l-Arab sahibi İbn Manzur şu bilgiyi veriyor: “Edhıyy, idhıyy, idhıyye, udhuvve.” Deve kuşunun, kumda yumurtladığı, udhiyy civcivlerini çıkardığı yerdir.[203]

Arap dilinde kullanıldığı şekli ile kaynakta da belirtildiği üzere ayet, Dünya’nın sadece yuvarlak olduğundan değil, devekuşu yumurtası gibi üstlerden basık şekilde bir yuvarlaklığa sahip olduğundan bahsetmektedir.

[197] Modern fiziğin ve teleskopik astronominin kurucularından olan İtalyan bilim adamı (d. 1564 – ö. 8 Ocak 1642)

[198] Kehf suresi, 86. Ayet

[199] Fahrettin er Razi, Tefsir-i kebir Mefatihu’l-gayb v/525

[200] Naziat suresi, 30. Ayet

[201] Rad suresi, 3. Ayet

[202] Fahrettin er Râzî, tefsir-i kebir Mefatihu’l-gayb v/174

[203] İbn Manzur, Lisanu’l-Arab; 1/954