İSLAM

YER     : Mekke

TARİH    : 611

İSİM    : Kuran-ı Kerim, A’la Suresi 4–5. ayetler

HABER    : Yemyeşil-otlağı çıkardı. Ardından onu kuru, kara bir duruma soktu.

BİLİM

YER    : Belçika

TARİH    : 1197

İSİM    : Houilles

HABER   : Kömürün yakacak olarak kullanımı

Siyah renkli, içinde yüksek oranda karbon bu­lunan katı bir yakıt olan kömür, çok eski zamanlarda yaşamış bitkilerin katılaşarak günümüze gelmiş bulunan kalıntılarıdır. Antik Çağ insanlarının kömürü kullandıkları hakkında, Çinlilerin porselenleri pişirmek için maden kömürü kullandığının haricinde belirli bir bilgiye sahip değiliz. Avrupa’da, 12. yüzyıl’dan itibaren odun bulma konusunda sıkıntılar baş göstermeye başlayınca, özellikle sanayi bölgelerinin endişesi artmaya başladı. Houilles adındaki Belçikalı bir demirci de bu sıkıntıdan ötürü dağa çıkarak[229] kömürü buldu ve böylece kömür, yakacak olarak kullanılmaya başladı. Bu kara taşa da Fransızca “Houil’e” adını verdiler. Belçika 1224, İngiltere 1239, Fransa 1320, Almanya 1429’dan bu yana kömür madenleri işletmektedir.

Surenin “Fece’alehu ğusaen ahva” şeklindeki beşinci ayetinde “gusâ” ve “ahvâ” kelimeleri için, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri’nin yazarı şöyle demektedir: “Gusâ: Set suyunun aktığı vadinin kenarlarından toplayıp sürükledi­ği ot, yaprak, sak ve benzeri şeyleri birbirine katıp bir yana attığı çer-çöp demektir. Bu kelime şeddeli olarak «gussâ» şeklinde de gelir. Çoğulu «eğsâ» dır. Katade’ye göre: Kuruyup esmerleşen, koyu kahve, daha çok siya­hımsı renk alan yarı çürümüş sebze ve ota «gusâ» denilir. Aynı zamanda sel yatağında biriken çer-çöp de bu ismin kapsamına girmektedir. Ahvâ: Siyah, koyu esmer, siyaha yakın koyu yeşil gibi renklere de­lâlet eden bir sıfattır.”[230]

Bu ayet ile Kuran-ı Kerim, Avrupa’nın ihtiyaç olarak kullanmaya başlamasından 586 yıl öncesinde, kömürün varlığı ve oluşumu hakkındaki temel bilgiyi vermektedir.

[230] Celal yıldırım, ilmin ışığında Asr’ın Kur’an Tefsiri, Anadolu yayınları: 13/6719–6722.