3-110. Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; ma’ruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve Allah’a İman edersiniz. Kitab Ehli de inanmış olsaydı, elbette kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler vardır, fakat çoğunluğu fıska sapanlardır.

Evet… Öncesinde bahsi geçtiği üzere artık yeni bir topluluk çıkardı Allah (celle celaluhu) Ve bu topluluk, insanlar içerisinden çıkarılmış hayırlı bir topluluktur. Diğer önceki inançların gönderilen tüm peygamberlere rağmen tevhide bağlı olmamaları bu değişimi gerektirmiştir. Keşke Kitap ehli de inanmış olsalardı… Onlar için elbette ki bu en hayırlısı olurdu. Ne kadar şefkatli bir yaklaşım. Fakat onlar tevhidi terketmek ile beraber fıska, açıktan işlenilen günahlara sapmışlardır. Hal böyle iken nasıl hayır içinde olsunlar ki… Ama içlerinden iman edenlerde vardır. Hepsi bir değildir.

3-113/115 Onların tümü bir değildir. Kitab Ehlinden ayakta (namaza) duran bir ümmet (grup) vardır ki gece vakitlerinde secdeye kapanarak Allah’ın ayetlerini okurlar. Bunlar, Allah’a ve ahiret gününe iman eder, iyi olanı emreder, kötü olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar salih olanlardandır. Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar. Allah, muttakileri bilendir.

Evet, onların tümü bir değildir. Bir önceki ayetten anladığımız kadarı ile çoğunluk olmasalarda azınlıkta olsalar secdeler yapan, ayetler okuyanlar vardır. Bunlar da iman ederler, hayır niyeti ile amel işlerler. İşte bunlar salih olanlarıdır. Ve rabbimiz bunları da yaptıkları dolayısı ile hayırdan yoksun bırakmayacaklardır. Bunların ehli kitap içerisinde kim ya da kimler olduğunu hala mevcut varlıklarını devam ettirip ettirmediklerini Allah bilir. O alimdir.

3-199. Şüphesiz Kitab ehlinden de, Allah’a, size indirilene ve kendilerine indirilene -Allah’a derin saygı gösterenler olarak- inananlar vardır. Onlar, Allah’ın ayetlerine karşılık olarak az bir değeri satın almazlar. İşte bunların Rableri katında ecirleri vardır. Şüphesiz Allah, hesabı pek çabuk görendir.

Buraya kadar olan kısım için diyebiliriz ki, Ehli kitaptan Allah’a ve Ahiret gününe iman edip, salih ameller de bulunan kişiler olduğu açıklıkla ifade edilmektedir. Tamamını iyi ya da kötü, düşman ya da dost diye nefrete dayalı bir ayrıma tabi de tutmamaktadır. Zaten beş kardeşin beşi bile bir olamıyor iken, bir grup veya topluluğun tamamının aynı olması beklenemez. Demek ki Allah (c.c) hepsini bir görmüyormuş. Bu ayette ise ehli kitap içerisinde farklı grubun olduğundan bahsedilmektedir. Kuran-ı Kerim’e ve kendi kutsal kitabına inananmaktalar. Bunların alameti de ayetlerin bildirdiklerine karşılık, menfaati gözetmemeleridir. Ne kadar güzel bir yaklaşımla toptancılık zihniyetine karşı bir tutum sergiliyor rabbimiz. Hepsi bir değil içlerinden şöyle şöyle olanlarda var. Bir de ayetlerin bildirdiklerini yani inandığı kitabın getirisinden dolayı menfaatini tercih etmeyenler vardır. Sizin de böyle bir rabbiniz var. İşte o gösterilen samimiyetin Allah katında sevabı var. O hesabı çok hızlı görendir. Kendisine bu işler asla zor ve karışık gelmez.

Allah, seriul hisabtır.