Resullere Gelen Risaleti Reddetme (Cahiliyye-İslam-Günümüzde)
CAHİLİYYE: Bu inanç sahipleri Allah-u Teâlâ’nın resul olarak bir insan göndermeyeceğine inanırlardı. Kuran-ı Kerim bu inanç sahiplerini bizlere şu şekilde haber vermektedir: “Bizim aralarında bir kişiye, insanları uyar ve müminlere, Rabbleri katında sarsılmaz bir derecenin sahibi oldukları müjdesini ver” diye vahyetmemiz insanların tuhafına mı gitti ki, kâfirler, “Bu adam açık bir büyücüdür” dediler.[590]
İSLAM: Allah ile peygamberleri arasında ayırım yaparak; “Buna inanır, fakat şuna inanmayız” diyenler böylece, iman ile küfür arası bir yol tutturmak isteyenler var ya, onlar gerçek anlamı ile kâfirdirler. Biz kâfirler için onur kırıcı bir azap hazırladık.[591]
GÜNÜMÜZDE: Katade diyor ki: Bu âyette zikredilenler, Allah düşmanı Yahudi ve Hristiyanlardır. Yahudiler Tevrat’a ve Musa’ya iman etmiş, İncil’i ve İsa’yı inkâr etmişlerdir. Hristiyanlar da İncil’e ve İsa’ya iman etmiş Kur’anı ve Hz. Muhammed’i inkâr etmişlerdir. Yahudiler Yahudiliği, Hristiyanlar da Hristiyanlığı din edinmişlerdir. Hâlbuki bu iki din de bu halleriyle Allah tarafından gönderilmiş değillerdir. Sonradan icad edilmiş bid’atlardır. Bu Yahudi ve Hristiyanlar, Allah’ın bütün Peygamberlerine göndermiş olduğu hak din İslam’ı terkettiler.592
Yahudi ve hristiyanlığın haricinde günümüzde “Deizm” adlı bir inanç çıkmıştır. Deizm, Latince “deus” kelimesinden gelir ve Türkçedeki tam karşılığı “Tanrıcılık”dır. XVI. yüzyılda ortaya çıkarak Aydınlanma Çağı’nda kiliselerin öğretisini eleştirerek yalnızca akla dayalı olan bir din görüşünü ileri sürmüştür. Vahyi ve peygamberlik makamını inkâr eden fakat prensipte bir olan yaratıcıyı kabul eden bir inançtır.
ALLAH (c.c.) şöyle buyuruyor:
İnsanlara doğru yol kılavuzu geldiğinde ona inanmamalarının tek gerekçesi, onların:“Allah bir insanı mı peygamber olarak gönderdi?” şeklindeki anlayışlarıdır.[593]
Hristiyan olan birçok deist vardır. Bu Hristiyanların deizmi kabul ediş sebeplerinin altında yatan gerçek, kendi dinlerinde peygamberlik anlayışının olmamasından dolayıdır. Hz. İsa’yı, (hâşâ) Allah’ın oğlu olarak kabul etmeleri sonucunda Peygambersiz bir din ortaya çıkmış ve dindeki peygamber boşluğunu tamamlamak için zamanla kendi içerisinde farklı inançlar çıkmaya başlamıştır. En sonunda da, bir insanı görevli olarak göndermemiş olan fakat varlığı inkâr edilemeyen Allah inancı ortaya çıkmıştır. Sünnet dinin yaşanılır alanı olduğu için, onun yokluğu Hristiyanları bu durumlara getirmiştir. Çünkü yaşanılır alanı olmayan her inanç, yaşanılacak bir alan için kendisine farklı inançlar doğurmak durumunda kalır.
Peygambersiz sürdürülen bir yaşamın şirke sebebiyet verdiğini Müslümanların çok iyi bilmeleri gerekir. Günümüzde de, bu konuda üzerimizde büyük oyunlar oynanmaktadır. Din, Allah’a ve Resulu’ne itaat şartına bağlanmış olmasına rağmen, bir olan Allah’a bağlılıklarını göstererek peygambersiz yaşam sunanlar bulunmaktadır. Bunu da, barışcıl ortam içerisinde yapılan eylemlerle sunmaktadırlar. Bu oyun, Müslümanlar üzerinde oynanmak istenen çok büyük bir oyundur. İlk önce bilinmesi gereken şudur ki, gerçek manada Müslümanlık haricinde başka hiç bir inanç, Allah’ı bir olarak kabul etmez. Bu oyuna gelmemenin ise bir tek yolu vardır. O da sünnetlere sarılmaktır. Hiçbir kimse, hiçbir zaman, hiç bir şekilde ve hiç bir güçle, sünnetlere sarılmış bir topluluğu yıkamaz. Misvak ağzında iken gıybet yapmak gibi ruhsuzca uygulanan eylemlerden bahsetmiyorum. Bakınca Peygamber’i hatırlatacak bir yaşamdan bahsediyorum. Çünkü sünnet, kimlik oluşturmaktır.
Resul: Elçilik, peygamberlik
[590] Yunus suresi, 2. Ayet
[591] Nisa suresi, 150–151. Ayetler
[592] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar yayınevi: 3/157
[593] İsra suresi, 94. Ayet
You Might Also Like
Şirk (Cahiliyye-İslam-Günümüzde)
Zina (Cahiliyye-İslam-Günümüzde)
İçki (Cahiliyye-İslam-Günümüzde)